Aslında sanatçı ve sevgili kardeşim Emine Karaca bir gün sahneden "Aşk adamı MAP.. Senin gibi seveni ve sadakat göstereni çok nadir gördüm.." sözlerini sarfetmese bu cümleler belki de hiç bir yerde yer almayacaktı..
Karaca kardeşimin iltifatı yazımın da ilham kaynağı oldu.
Bu husustaki hatırlatmamızı yaptıktan sonra hemen mevzuya girip ne sevgiliyi, ne de siz okurları bekletmeyelim..
Klasik cümlelerden kaçınıp, 'Acı tatlı çok anılar yaşadık..' bahanesine sığınmadan cümlelerimin içinde yolculuk edeyim istiyorum..
Çok düşündüm; yazayım mı arayayım mı? diye. Çünkü geriye dönüp baktığımda keşkelerimin olmasını hiç istemedim hayatta. . Hani bazı küskünlüklerde, 'Yine arayan hep ben oldum..' denir ya.. Bunu da gözönüne alarak, zamanın geçmesini, kızgınlıkların soğumasını bekleyip, en azından ben yazayım dedim.
.. Ve yazıyorum işte;
Takvim yaprakları 9 Kasım'ı gösteriyordu.
Dünya dünyadan geçse; ne O, ne ben unutabiliriz o günü..
Günler, aylar hatta yıl geçti, bugünlere geldik.
Küsdüğümüz günler hatta geceler boyu unuturum diye uyudum, yine O'nunla uyandım. Belli ki uyurken bile sevmişim O'nu..
Ne demiş büyüklerimiz: “Söz uçar, yazı kalır.” Bende bir ömür saklanacak bir mektup yazarak hem sevgiliye, hem siz okurlara, hem de tarihe bir not düşerek, 'Mühim olan duygularımı dile getirebilmekti..' diye düşündüm..
Küs olduğumuz zamanlar yokluğunu haykırmak, o koca yüreğinin yanımda olmayışından duyduğum hüznü herkes duysun, bilsin istedim.
Sevgimi herkes iliklerine kadar hissetsin diye avazım çıktığı kadar bağırmak isteyişlerim oldu.
Hissettiğim duygularımı kelimelere dökmekte zayıf olduğumu beni tanıyanlar bilir. Ancak bunları yazmak benim için kaçınılmaz oldu.. Zaten bu duygularımı anlatmakta güçlü olsaydım eğer; mektuptan daha çok ciltler dolusu kitaplar yazar aşkımı insanlara duyururdum. Yaşadığımız her anın, aldığım her nefesin, paylaştığımız her zamanın ayrı bir güzelliği, ayrı bir anlamı oldu.
Kısacası sevmek; en insanca duygu.
Kalbimdeki duyguları ifade etmenin ne kadar zor olduğunu fark ediyorum. Ama yine de elimden geldiğince, sevgime, saygıma, hayranlığıma ve aşka olan hürmetimi ifade ederek yazıma şu cümlelerle nokta koyuyorum;
"Yolu sevgiden, aşkın İkbalinden geçen herkesle bir gün bir yerlerde buluşmak.. dileğiyle..
Sevelim sevilelim..
Sevgiyle kalın, aşkla kalın, MAP'LA kalın ve güvercinler kadar özgür olun.. Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle sevgiyle, saygıyla kalın..