Antalya

Obezite prostat kanserini tetikliyor

ÜROLOJİ BÖLÜMÜ’NDEN PROF. DR. ERDAL KUKUL, PROSTAT KANSERİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER PAYLAŞTI. KUKUL, BABASI VEYA ERKEK KARDEŞİ PROSTAT KANSERİNE YAKALANAN ERKEKLERİN DAHA FAZLA RİSK ALTINDA OLDUĞUNU BELİRTEREK, “SON ARAŞTIRMALAR AYRICA OBEZİTENİN PROSTAT KANSERİ RİSKİNİ ARTIRDIĞINI GÖSTERMEKTEDİR” DEDİ.

Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Kukul, prostat kanseriyle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Kukul, babası veya erkek kardeşi prostat kanserine yakalanan erkeklerin daha fazla risk altında olduğunu belirterek, “Son araştırmalar ayrıca obezitenin prostat kanseri riskini artırdığını göstermektedir” dedi.

Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Kukul “15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalığı Günü” nedeniyle, prostat kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Prostatın, erkeklerde spermi besleyen ve taşıyan seminal sıvıyı üreten küçük ceviz biçimli bir bez olduğunu belirten Kukul, prostat kanseriyle ilgili de, “Prostatta oluşan kanserdir ve erkeklerde görülen en yaygın kanser türlerinden biridir. Prostat kanserinin bazı türleri yavaş büyür, prostat beziyle sınırlı kalır ve yayılmaz. Hatta sadece takip edilir ve hiç tedavi gerektirmeyebilir. Ancak, bazı prostat kanseri türleri agresiftir ve hızla yayılabilir” dedi.

“8 erkekten 1’i prostat kanserine yakalanır” Prof. Dr. Kukul, 50 yaşın üzerinde olanlar veya ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar daha yüksek risk altında olabileceğini söyledi. Kukul, prostat kanserinin her zaman yaşamı tehdit edici olmadığına işaret ederek, “Ne kadar erken fark edilirse iyileşme olasılığı o kadar yükselir” diye konuştu.

“Erken teşhis hayat kurtarıyor”

Prostat kanserinde erken teşhisin önemine vurgu yapan Kukul, “Mesanenin altında ve rektumun önünde bulunan küçük ceviz şeklindeki bir bez olan prostatta gelişir. Bu küçük bez, spermin gebe kalma ve gebelik için sağlıklı kalmasını sağlayan, semenle karışan sıvıyı salgılar. Prostat kanseri ciddi bir hastalıktır. Neyse ki, prostat kanseri olan çoğu kişi, prostat bezlerinin ötesine yayılmadan önce teşhis edilir. Bu aşamadaki tedavi genellikle kanseri ortadan kaldırır. Prostat kanseri erken evrelerde belirti vermez. Çoğunlukla belirtiler kanserle birlikte olan normal prostat büyümesinin idrar yolunu sıkıştırmasıyla ortaya çıkar. İleri dönemlerde ise prostat kanserinin spesifik belirtileri daha çok kemik ağrılarıdır” ifadelerine yer verdi.

“Obezite prostat kanserini tetikleyebilir”

Prostat kanserinin nedeni genellikle bilinmediğini belirten Kukul, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaş, ırk ve genetik durumlar yakalanma riskini artırabilir. Prostat kanserinin çoğu 50 yaş ve üzeri erkeklerde görülür. Siyahi erkeklerde daha yaygın ve Asyalı erkeklerde daha az yaygındır. Babası veya erkek kardeşi prostat kanserine yakalanan erkekler daha fazla risk altındadır. Son araştırmalar ayrıca obezitenin prostat kanseri riskini artırdığını göstermektedir.”

“Erken evrede yakalanan prostat kanseri yüz güldürüyor”

Prof. Dr. Erdal Kukul, prostat kanseri için tek bir tanı yöntemi olduğunu aktararak, “Prostatın fiziksel muayenesi, kan testleri (PSA), multiparametrik MR taraması ve biyopsi gibi birkaç tanı yöntemine başvurulmaktadır. Prostat kanseri tanısı alan hastalarda, hastanın genel sağlık durumu, hastalığın derecesi ve görülen bir şikayetin olup olmadığı gibi durumlara bakılarak tedavi belirlenir. Erken evrede hiçbir şikayeti olmayan hastalar gözlemlenerek hiçbir tedavi bile almayabilir, bazı prostat kanseri türlerinde ise erken evrelerde tedavi sayesinde prostat kanseri tamamen ortadan kaldırılabilir. Prostat kanserinde cerrahi, erken dönem prostat kanserinin en yaygın ve en başarılı tedavisidir. Cerrahi yaklaşımda amaç prostatın tamamının alınmasıdır. Cerrahi dışında radyoterapi vb (HIFU gibi) yöntemler prostat kanserinin tedavisinde uygulanmaktadır. Uygun vakalarda prostat çevresinde bulunan ve peniste sertleşmeye yardımcı olan sinirler korunabilir” dedi.

Kukul, prostat kanserinden korunmak için düzenli prostat taramaları yaptırılması, ideal kilonun korunması, düzenli egzersiz ile besleyici bir diyet yapılması ve son olarak da sigaranın bırakılması gerektiğini de sözlerine ekledi.