Santajcılara, rüşvetçilere ve sineğin yağını hesap edenlere..
Bizim kimseyle hesabımız olmaz, olamaz da..
Kamuoyu adına doğrusu, eğrisi neyse araştırırız, gazetecilik süzgeçlerinden geçirir ve yayınlarız.
Bunca yıllık gazetecilik yaşamımızda bir tane bile tekzip yemedik.
8 yıldır Antalya Büyükşehir Belediyesi Basın Birimi'nde görev yapmış bir gazeteci olarak nelere şahit olduk nelere..
Bize matik memuru diyen haysiyet yoksunlarının bizden fazla ücret aldıklarını gördük.
Bunları niye mi dile getiriyoruz.
Malumunuz sosyal medyada herkes esip gürlüyor.
Yalan yanlış bilgilerle kafa bulandırıyor.
Muhatap alsan bir dert, almasan bin dert.
Cevap vermesen hak bayram zannediyorlar.
Sessiz kalınca da bunlara inanan çok oluyor.
O yüzden işi gücü bırakıp birde bunlarla uğraşıyoruz.
Muhatap olmayıp açıklama yapmasak sosyal medyadaki bilgi kirliliğine inananların sayısı hiçte az değil.
Adamın biri SANTAJ ve rüşvetten yargılanıp ceza almış, hakkında kovuşturma dahi açılmamış, yargılanmamış, dolayısıyla ceza alması mümkün olmayan kişiyi santajla suçlayabiliyor.
Yani anlayacağınız yavuz hırsız ev sahibini bastırma uğraşında.
Birileri de her fırsatta SİNEĞİN yağından hesaplar yapıyor.
Biz de bunları sonuna kadar deşifre ediyoruz ve edeceğiz.
Cenab-ı Allah’tan başka kimseden korkumuz yok.
İsmet İnönü'nün, "Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur." şeklinde söylediği söze sonuna kadar inanan ve iştirak eden bir gazeteci olarak doğrunun, hakkın, haklının ve halkın yanındayız Allah'ın izniyle..
Meydanı boş bulduklarını sananlarla gücümüz yettiğince, kalemimiz kırılmadığı sürece mücadele edeceğimizi de bir kez daha hatırlatayım istedim..
Sevgiyle kalın MAP'la kalın.
Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle..